Perdenin kenarından bir sabah
ince uzun bir ışık düştü yatağıma.
Bir ucu gözlerime değdi, uyandım.
Öbür ucu yanağındaydı Elsa'nın.
Hiç kımıldamadan bakarken ben,
yastığımdan aşağı kıvrılarak
çarşafta kısacık bir yol giden
o pırıltılı köprüye,
uyandı o da.
Ses çıkarmadan bu yana geçti,
başını omzuma yerleştirdi,
uyuyakaldı yine.
Sonra bir gün
yürüyüp gitti o köprüden.
Her yaz sabahı şimdi,
ne zaman uyandırsa güneş beni,
korkarım yastığımın yanıbaşındaki
o dipsiz uçuruma düşmekten.
This poem has not been translated into any other language yet.
I would like to translate this poem